Tüm dünya ya “ Çanakkale Geçilmez ” sözünü ezberleten ,Çanakkale Zaferi’nin 108.
Yıl Dönümü ve 18 Mart Şehitler Günü dolayısıyla DİTİB Nürnberg Eyüp Sultan Camii
Gençlik Kolları tarafından konferans düzenlendi. İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü
dekanı Prof. Dr. Gültekin Yıldız ile İlahiyatçı yazar İhsan Ayal’ın konuşmacı olarak
katıldığı konferans büyük ilgi gördü. Konferansa yaklaşık 450 kişi katıldı.
ÇOK KAYIP VERDİK ÇOK TA KAYIP VERDİRDİK
Cami Başkanı Hasan Aslan’ın açılış konuşmasının ardından söz alan İlahiyatçı yazar
İhsan Ayal, “Balkanlar’daki savaşlarda büyük bir facia yaşayan Türk milleti sadece bir
yıl sonra Çanakkale Savaşı’nda büyük bir destan yazdı. Tarih ve din efsaneleştirilerek
halka intikal ettirildiği için bazen de Balkan faciası gibi hakikatlere de işaret etmekte
fayda var. Balkanlar’daki yüz karasını Çanakkale’de müdafaa ederek unutturmaya
çalıştık. Çanakkale’de çok kayıp verdik ama çok ta kayıp verdirdik. Çanakkale bir
anlamda düşmanların niyetlerini kırdı” dedi.
ALMANLARLA BİRLİKTE SAVAŞA GİRDİK
Birinci Dünya Savaşı’na Osmanlı İmparatorluğu olarak Almanya İmparatorluğu ile
birlikte girdiğimizi hatırlatan İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü dekanı Prof. Dr.
Gültekin Yıldız, “Sadece Çanakkale değil birinci dünya savaşının çok farklı
cephelerinde Waffenbrüderschaft denilen silah arkadaşlığı Almanlar, Avusturyalılar ve
Türkler arasında tesis edilmiştir. Bunun hatırlamasına geldiğinde Alman resmi
makamlarına veya tarihçi Alman arkadaşlarımıza ortak bir anma yapalım Çanakkale’ye
gerekirse bir Alman abidesi de dikilsin. Fransızların, Avustralyalıların, İngilizlerin
anıtları var. Dolaysızla burada hayatını kaybeden Avusturyalı ve Alman askerler de var
dediğimizde genelde Alman tarafının kendisi bu işe yanaşmadı” dedi.
İTTİFAK HİÇBİR MÜZEDE SERGİLENMEDİ
Birinci dünya savaşında yapılan ittifakın, neredeyse hiçbir Alman müzesindeki
sergilerde yer almadığına dikkat çeken Yıldız, “Bunu iki sebebe bağlıyoruz. Birinci
sebep, Almanya’da askeri konularda bu Nazi tecrübesinden dolayı konuşmanın,
ordudan bahsetmenin geçmişten bahsetmenin genel kamuoyunda pek müspet
karşılanmaması. Yani ülkenin geçmişinden dolayı ne zaman böyle askeri bir konu
vesaire böyle gündeme getirilse Almanya iç kamuoyunda hemen bir iç tartışma
başlıyor. Yani biz yeniden geçmişimize mi döneceğiz diye. İkincisi de maalesef
Türkiye-Almanya ilişkileri bir türlü istediğimiz seviyeye gelmediği için Türklerle olan
bir ittifakı mevcut ve bir önceki hükümetler pek fazla hatırlamak istemiyor. Oysa bizim
ortak geçmişimiz 100 sene olsa da hiç uzun bir geçmiş değil. Milletlerin, devletlerin
hayatında 100 sene yakın tarih sayılır. Almanya ile alakalı böyle bir durum var ama
bilin ki Türkiye kaynaklı değil. Ama buna rağmen Alman tarafının katkılarını da anmak
zorundayız. Sizlerde bunları bilmekle mükellefsiniz” dedi.
AVRUPA SAVAŞI KAPISINDA HİSSETTİ
Alman savunma bütçesinin ilk defa bu Ukrayna savaşından sonra tarihi bir artışla
artırıldığına dikkat çeken Yıldız, “Normalinde Alman Anayasası’na göre ordunun
dışarıda kullanılması da mümkün değil. Japonya’ya, Almanya’ya Amerikalılar böyle bir
madde koydular ikinci dünya savaşından sonra” dedi. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden
sonra Almanya’da dâhil bütün Avrupa’nın savaşın kapıda olduğunu hissettiğini
söyleyen Yıldız, Türkiye’nin NATO içerisinde en büyük ikinci orduya sahip olduğunu ve
bunun böyle devam ettirilmesi gerektiğini bildirdi.
DEVLET OLMAZSA YOKLUĞUNU ARARSINIZ
Devletin olmadığı bölgelerde büyük sorunların yaşanmakta olduğunu bildiren Yıldız,
“Örnek verecek olursak yanı komşumuz Irak ve Suriye’de yaşananlara dikkatlice
bakılması yeterli sayılacak. Son depremde Suriye’de de depremin olduğunu deprem
bölgesine Esad rejimi çok fazla yardım göndermediği ve uluslararası yardımlara da
engel olduğu için Suriye’de tamamen enkaz altında kaldı. Evet, biz kendi
memleketimizde de çok sayıda vatandaşımızı kaybettik ama Allah’a hamd olsun
devletimiz var. Hem evleri yıkılanlara, hem enkazdan çıkartılabilenlere, hem de
bundan sonraki süreçte yetim kalanlara, öksüz kalanlara sahip çıkacak bir devletimiz
var. Bu çok önemli. Devlet ne demek, ordu ne demek ben bunu Bosna’ya gittiğimde
gördüm. Bu olmadığı zaman yokluğunu ararsınız. Bazen olduğu zaman şikâyet ederiz.
Devlet şunu yapmıyor, şöyle yönetiliyor, böyle yönetiliyor diye. Ama Allah yokluğunu
göstermesin. İşte bugün Doğu Türkistan’da ailelerin, kadınların, çocukların, erkeklerin
başına geleni de takip ediyoruz. Ne ırzınız, ne aileniz, ne namusunuz hiçbir şeyiniz
kalmıyor” dedi.
